Diş tedavileri ile ilgili genel bir anlaşma henüz yok,ancak devlet hastanelerinden sevk alına bildiği takdirde tedaviler özelde yapılabilir. Şu an ortodontik tedaviler için Üniversite hastanesinden alınan sevk ile aileler ödemenin bir kısmını SGK dan alabilmektedirler.
Fırçalarken dişetinin kanaması; yanlış, sert fırçalamadan ve en önemlisi diş eti iltihabının belirtisi olarak karşımıza çıkar.
Fırçalarken ya da aniden kanama gösterebilir, Hassasiyet, ağrı, Kızarıklık, ödem, Kaşınma hissi, kötü koku, diş eti çekilmesi, dişlerin sallanması, Kök yüzeylerinin açığa çıkması
Her türlü total ve kısmi dişsizliğin giderilmesi, Takıp çıkarılan protezler yerine sabit protez şansı, Tek diş eksikliğinin komşu sağlam dişlere zarar verilmeden giderilmesi, Başarılı uygulanmış ve hijyen kriterlerine uygun kullanılmış bir implantın uzun ömürlü olması. Örneğin tek dişini kaybetmiş hastalar klasik köprü protezlerinin yapımında olduğu gibi boşluğun iki yanında bulunan sağlam doğal dişlerinin küçültülmesini istememektedirler. Bu nedenle doğal dişin çekim yapıldığı boşluğun yerine implant yerleştirerek boşluğun iki yanındaki doğal dişlere hiç dokunulmadan dişsizlik ortadan kaldırılmış olabilmektedir. Özellikle tüm dişlerini kaybetmiş hastalarda klasik total protez uygulaması sonrası hastaların bir çoğu protezlerin ağızda çok oynadığından şikayet ederler. Bu problem alt çenede daha fazla olmaktadır. Total protez kullanan hastalarda zamanla kemik erimesi sonucunda bu problem daha da artmaktadır. Bu nedenle bu hastalarda implant uygulayarak sabit köprü uygulaması yapılabilmektedir. Eğer hastada sabit köprü protezi için yeterli kemik yoksa, hareketli total protezleri implantlara bağlayarak stabil hale getirilebilir. Dental implantlar aynı zamanda arka dişlerini kaybetmiş ve hareketli protez kullanmak zorunda kalan hastalarda da uygulanarak yine doğal dişlerde olduğu gibi sabit köprü yapılabilmesine imkan kılar.
İmplantların başarılı olabilmesi için genel sağlık durumunun iyi olması, ağız hijyeninin yüksek düzeyde olması, dokuda yeterli bir iyileşme potansiyelini bulunması, implantın yerleşimi için doğru teşhis ve planlama yapılması gereklidir. Bunun yanında hekim tarafından uygun cerrahi ve uygun protez yapılmış olması da önemli bir konudur. Aşırı alkol ve sigara kullanılması implant başarısını olumsuz etkiler.
Çekim sonrası, çekilen dişe komşu dişler bu boşluğa doğru hareket ederler ve diş dizisi bozulur, bu sebeple bu boşluğun köprü veya implant (kemiğe vida) ile restore edilmesi gerekir.
Puberte (buluğ çağı) dönemini bitirmiş erişkinlere, Genel sağlık durumu uygun olanlara, Diyabet hastalığı olsa bile kontrol altında olanlara, Çene kemiği yapısı uygun kalite ve miktarda olanlara ya da yeterli miktara ulaştırılabilecek potansiyelde sağlıklı kemik yapısına sahip hastalara üst yaş sınırlaması olmadan uygulanabilir.
Diş taşlarınızın olması, kötü ağız hijyeni, Taşkın dolgular, Uyumsuz kron ve köprüler, Bruksizm, Hatalı diş fırçalamak, Genetik, Periodontal hastalıklar
Hayır. Bu işlem uygun şekilde yapıldığı müddetçe zarar vermeyecektir. Ancak unutmayınız ki dişlerinizin üzerindeki diştaşları ve plak diş ve dişetlerinize zaten fazlaca zarar vermektedir.
Daha iyi çiğneyebilme sağlar. Daha iyi bir estetik görünüm olur. Köprü ve sabit protezlere oranla çevre dokular daha sağlıklı olarak korunur. Bütün dişlerini kaybetmiş hastalara uygulanan hareketli protezlerde yaşanabilecek tutuculuk sorunu giderilmiş olur ve bu hastalara sabit protez yapma şansı doğar. Dişlerinin bir kısmını kaybetmiş hastalara yapılacak olan hareketli protezlerde kullanılacak kroşelerin (kancalar) oluşturduğu çirkin görüntüden kurtulunur ve daha estetik ve fonksiyonel bir sonuç doğar.
Kullanacağınız macunun markası önemli değildir. Önemli olan mekanik fırçalamadır. Fırçalama işleminin doğru yapılmasıdır. Ama macun seçerken kullanacağımız macunun florür içermesine dikkat etmeliyiz. Florür dişlerimiz üzerinde koruyucu bir etki yapar.
Pedodonti (Çocuk Diş hekimliği), 0-13 yaş grubu çocukların süt ve daimi dişlerinin sağlıklı olarak korunmasını, çürük, travma, kalıtımsal ve benzeri etkenlerin bu dişlerde oluşturduğu sorunların giderilmesini amaçlayan bir anabilim dalıdır. Pedodonti, bebeklik çağından itibaren çocukların ağız-diş sağlığını ve çene-yüz bölgesi gelişimini takip ve tedavi eden, aynı zamanda koruyucu önlemleri de içine alan diş hekimliği dalıdır.
Ortodontik bozuklukların nedenlerinde kalıtımsal faktörlerin rolü olduğu gibi etken daha çok çevresel faktörlerdir. Yani ağız solunumu yapmak, parmak emmek, dudak veya dil emmek, tırnak ısırmak, kalem ısırmak, uzun süre biberon ve emzik kullanmak (4 yaşından sonra kalıcı iskeletsel bozukluklara yol açar), üflemeli bir çalgı çalmak… gibi alışkanlıklardan dolayı olabilir. Ayrıca çocuklarda sık görülen bademcik, geniz eti sorunları da zamanında müdehale edilmezse çene yüz sisteminde kalıcı bozukluklara neden olmaktadır.
İlk ortodontik kontrol ortodontist tarafından sürekli dişlenmenin başladığı 6-7 yaşta yapılır. Daha sonraki kontrolleriniz diş hekiminiz tarafından yapılacaktır. 10- 12 yaş civarında hekiminiz gerek görürse tekrar ortodontist konsültasyonu isteyebilir. Ayrıca erişkin yaşlarda bile gerekli olan durumlarda protetik tedaviye yardım amaçlı veye estetik amaçlı ortodontik tedavi yapılabilir.
Aktif tedavi ortalama 1.5 –2 yıl sürer. Ancak zaman tedavinin şekline, hastanın yaşına, kooperasyonuna göre değişir. Daha kısa olduğu gibi daha da uzun olabilir.
Yapılan araştırmalar ve mikroskopik çalışmalar; yüzde 10 beyazlatma solüsyonu kullanımında hiçbir zarar olmadığını göstermiştir. Yapısal değişiklik ve kalıcı hasar oluştuğunu gösteren tek bir araştırma bile yoktur. Farklı konsantrasyonda ilaçlar da kullanılabilir ancak bunların da nasıl ve ne kadar kullanılacağına doktorunuz karar verecektir.
Beyazlatma işleminden alınan sonuç, kişinin diş yapısına bağlı olarak değişir ve yaklaşık 6 ay-2 yıl arasında sabit kalır. Tabii ki bu süre kişinin kendisine de bağlıdır. Beyazlatma sırasında ve sonrasında en az iki hafta dişleri boyayan maddelerden uzak durulmalıdır.
Kanal tedavisi yapılacak dişe lokal anestezi uygulandığından dolayı herhangi bir ağrı hissedilmez.
İdeal bir diş fırçası orta yumuşaklıkta en az 3 sıra, yuvarlatılmış naylon kıllardan yapılmış olmalıdır. Küçük başlı fırçalarla daha detaylı ve iyi bir fırçalama yapmak mümkündür. İdeal bir diş fırçası orta yumuşaklıkta en az 3 sıra, yuvarlatılmış naylon kıllardan yapılmış olmalıdır. Küçük başlı fırçalarla daha detaylı ve iyi bir fırçalama yapmak mümkündür. Fırçanızın kılları paralelliğini kaybedince değiştirilmesi gereklidir (ortalama 3 ay). Bu paralellik 1 ay içerisinde bozuluyorsa gereğinden fazla bastırarak fırçalıyorsunuz demektir. Diş fırçaları kısa sürede kuruyacak ve diğer fırçalar ile temas etmeyecek şekilde saklanmalıdır. En az 2 fırçanızın olması gereklidir. Naylon diş fırçasının kuruyabilmesi için tam bir gün gereklidir. Her gün aynı fırça kullanılıyorsa fırça tam olarak kuruyamaz, işlevini iyi yapamayacak kadar yumuşar. Grip olunca fırçanızı yenileyin. Diş fırçaları genelde nemli olup ılık ortamlarda saklandıklarından bakteri ve virüslerin yerleşip üremeleri için çok uygun bir ortam oluştururlar. Grip virüsünün yerleştiği fırçayla dişinizi fırçaladığınızda hastalık etkeniyle tekrar karşılaşırsınız. Asitli içecekler (portakal suyu, limon, kolalı içecekler, vs) aldıktan sonraki 30 dk içerisinde dişlerinizi fırçalamayın ya da dişinizi fırçaladıktan sonra 30 dk asitli içeceklerden uzak durun. Asitli içecekler tükürüğün PH dengesini bozarak dişlerin üzerinde oluşan koruyucu tabakayı eritir arkasından dişinizi fırçaladığınızda koruyucu tabaka dişlerinizin üzerinden tamamen uzaklaşır ve dişleriniz yüzeylerinden az miktarda aşınır.
Diş hekimi kontrolünde yapılan beyazlatma uygulamalarının dişlerinizin sağlığına herhangi bir zararı yoktur.
Düşme, çarpma, trafik kazaları, spor yaralanmaları gibi çeşitli travmalar sonucunda dişlerde veya yumuşak dokularda birtakım zararlar meydana gelebilir. Dişlerde sallanmalar, kırılmalar, dişin kemik içerisine gömülmesi veya tamamen yerinden çıkması; yumuşak doku yaralanmaları söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda dişin kırılan parçası veya tamamı çıktıysa diş bulunup köküne dokunmamaya çalışarak süt, tükürük veya serum içerisinde saklanmalı; en kısa sürede diş hekimine başvurulmalıdır.
Bunun için . Hasta öncelikle Almanya’da diş muayenesine gider, · Diş hekimi yapılacak tedaviyi yazılı olarak bildirir, · Hasta bu teşhisle sigortaya başvurur , · Sağlık sigortası bu teşhis ile hastaya ne kadar para ödeyebileceğini hastaya belgeli olarak bildirir, · Hasta bu tedaviyi daha kaliteli olsun,daha rahat bir ortamda olsun diye başka yerde yaptırmak isterse bile sigortanın ödeyeceği rakam değişmez. Örnek: Doktor teşhisi:Hastanın 3 dişi kaplama ,2 dişine de kanal tedavisi yapılacak,diş taşları temizlenecek diyelim.Hasta bu bilgilerle bağlı olduğu sigortaya müracaat eder,ne kadar ödeme yapılacağını öğrenir.Sigorta hastanın teşhisini görür ve 1000 Euro ödeme yapabileceğini söyledi diyelim. Hasta bu bilgi ile diş tedavisini istediği yerde yaptırabilir.Türkiye'de izne geldiğinde Yaptırdı ve 1200 Euro tuttu diyelim.Hasta burda 1200 Euroyu öder ve 1200 Euroluk faturasını alır.Almanya'ya döndüğünde sigortaya bu faturayı ibraz eder ve 1000 Eurosunu geri alabilir. O nedenle Yurtdışı tedavilerinde, diş hekiminiz tarafından belirlenecek olan tedavi ve masraf planının (Heil-und Kostenplan) önceden belgelendirilmesi gerekmektedir ki alacağınız ödemede sıkıntı yaşanmasın. Yurtdışında tedavinizi yaptırdıktan sonra öncelikle tedavi bedelini siz ödüyorsunuz ve alacağınız fatura ile birlikte Sağlık Sigortasına başvuruyorsunuz ve sigorta size önceden belirlemiş olduğu payı ödüyor. Bu kural tüm Sağlık Sigortası yapan Şirketler tarafından Avrupa Birliği Ülkelerinin tamamı için kabul görmektedir ancak Avrupa Birliği dışındaki ülkelerde geçerli olup olmadığı ve ödeme miktarı her Sigorta Şirketi için farklılık gösterebilmektedir. Bu yüzden tedaviye başlamadan önce Sigorta Şirketinin müşteri ilişkileri bölümüyle görüşülmesi bu konunun netleştirilmesi kafanızdaki soru işaretlerinin ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Unutulmaması gereken nokta, Sağlık Sigortasından geri alacağınız pay ne olursa olsun, Türkiye'de tedavi yaptırdığınızda sizin ödemeniz gereken miktar, Almanya'da tedavi yaptırıp ödeyeceğiniz size düşen paydan daha düşük olacaktır. Bu miktar özellikle daha kaliteli ve sizi daha fazla rahat ettirecek tedavilerde artmakta, kazancınız daha fazla olmaktadır. Sağlık Sigortaları genel olarak estetik ve Implant tedavileri için bir yardımda BULUNMAMAKTADIR.
Farklı diş beyazlatma yöntemleriyle beyazlatılan dişler bir kaç yıl beyaz kalır. Fakat bu süre kişiden kişiye değişir. Yeme-içme alışkanlıkları, sigara kullanımı ve fırçalama alışkanlığı dişlerin beyaz kalma süresini etkiler.
Hayır. Eğer eksik diş sayısı '1'den fazla ise implant uygulanacak bölgeye bağlı olarak tek bir implant 2 ya da 3 diş yerine hizmet verebilir.
Implant'ların kemik ile tam birleşmesini sağlamak amacıyla ilk 2-3 ay boyunca implant üstüne gelen yüklerin en aza indirgenmesi gerekir. Doktorunuz bu iyileşme süresinde size uygun geçici bir protez yaparak sizi dişsiz bırakmayacaktır. Daha sonra kalıcı dişler implantlarınızın üzerine monte edilerek tedavi sonlandırılacaktır.
İmplant operasyonlarının günümüzde sadece 30 dakika içinde yapılması bile mümkün oluyor. Diş ve kemik yapınıza göre belirlenen operasyon şekline göre toplam süre değişir. Genelde birinci operasyondan sonraki 3.ayda işlem bitirilir. Bu süre zarfında geçici protezlerle normal günlük hayatınıza devam edebileceksiniz.
İmplant tedavisi, rahat, sağlam ve güvenilir bir uygulamadır. İmplant üzerine yapılan protezler, gerçek dişlerin yerini alırken doğal bir yapı oluştururlar. Eksik dişler tamamlanırken, sağlıklı dişlere dokunulmamış olur. Tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlüdür. Hissettirdiği güven sayesinde diş eksikliğinin olumsuz psikolojik etkilerini de ortadan kaldıracaktır.
Uygun anestezi yöntemlerinin uygulanması durumunda hayır. Operasyon sırasında hasta tercihine göre genel ya da lokal anestezi kullanılabilir. Ameliyat sonrası, diş çekiminden sonraki ağrıya benzer bir ağrı olabilir. Genellikle implant'ın yerleştirildiği akşam duyulabilecek bu ağrı basit ağrı kesiciler ile giderilebilir. Tedavinin problemsiz tamamlandığı vak'alar da implantların varlığını bile hissetmeyecek kadar rahat olursunuz. Doktorlarımız kendinizi rahat hissetmeniz için herzaman yanınızdadır.
Zirkonyum, porselenin alt yapısında bulunan metalin yerine kullanılan diş rengindeki maddedir. Metalin oluşturduğu gri yansımayı yapmadığı için kaplanan dişlere daha estetik ve doğal bir görüntü verir. Diş eti ile kaplamanın birleştiği yerde dişeti rengindeki değişime zirkonyum kaplamalarda daha az rastlanmaktadır. Bazı kişilerde metalin içerdiği maddelere karşı oluşabilecek allerjik reaksiyonlar, zirkonyum kaplamalarda görülmemektedir.
Ağız kokusunun başlıca nedeni diş ve diş etindeki sorunlardır. Eskimiş kaplamalar, çürükler, dişeti hastalıkları ağız kokusuna neden olan sorunlardandır. Tedavisi mümkündür.
Tavsiye edilen hamilelikten önce dişhekimine gitmektir. Hamileliğin 4-5-6. Aylarında doktorun izin verdiği ölçüde acil tedaviler yapılabilir.
Ağız ve diş sağlığının bozuk olması durumunda insan vücudu olumsuz yönde etkilenir. Ağız sindirim sisteminin başlangıcıdır. Buradaki her hangi bir bakteri, mikroorganizma tüm vücuda dağılacak ve sindirim sistemimizin diğer organlarını olumsuz yönde etkileyecektir. İnsan biyolojik bir varlıktır. Ve bütün organlar beraber ve bir bütün halinde çalışır. Birinin hastalanması diğerinin ide hastalanması demektir. Sağlık ağızdan başlar.
Ağrıyan dişin üzerine kesinlikle herhangi bir ağrı kesici ilaç veya alkol gibi kimyasal maddeler uygulanmamalıdır. Kimyasal yapıları sebebi ile bu gibi maddeler dişetinde ve çevredeki yumuşak dokularda kimyasal yanıklara sebep olabilmektedir. Ağrıyan dişler fırçalanarak üzerinde birikmiş olan gıda artıkları diş üzerinden uzaklaştırılmalıdır. Ağrının hafifletilmesi için diş hekimine gitmeden önce bir ağrı kesici ilaç alınabilir. Eğer yüzde bir şişlik oluşmuşsa o bölgeye soğuk kompres yaparak ağrının hafifletilmesi sağlanabilir. Diş üzerinde çürüğe bağlı olarak bir kavite oluşmuşsa bunun içine çok az miktarda karanfil yağı emdirilmiş pamuk konulabilir. Karanfil yağı ağrının hafiflemesini sağlayacaktır. Bu önlemlerle birlikte zaman kaybetmeden diş hekimine müracaat edilmelidir.
Çocuklar 3-4 yaşına geldiklerinde diş fırçalamaya başlamalıdır
3-4 yaşından itibaren diş hekimi kontrolü gerekmektedir.
Diş fırçası normal olarak günde üç kere kullanılmış ise altı ayda bir değiştirilmelidir.
Uzmanlar tarafından ideal sayı üç olarak belirtilmiştir (sekiz saatte bir), ancak sabah, akşam iki kez fırçalamak da yeterli olabilir. Genelde sayı değil fırçalamanın iyi yapılması daha önemlidir.
Dişin tekrar çürümesini ve enfekte olmasını önleyici tedbirler alındıktan sonra kanal tedavili bir diş ömür boyu kullanılabilir. Bu süreçte düzenli diş hekimi kontrolü şarttır.